Zamanında alınmamış kararlar her gün seni kaosa sürükler. Sevdiğini sandığın şeyler belki de sevmediğini sandığın şeylerin arasından çıkar. Kim ki gönlünün temizliğinden güzelliğinden emin olur, güllerin açma vaktidir. İlk günahsız taşı atsın derler ya… Ya günah yoksa? Sadece deneyim denilen taş varsa! O taş atılır ya da tutultur buna karar verecek olan o taşın güzelliği değil, o taşa anlam yükleyen zihindir sonra da elindir.

Neden yaptım dediğin şey de için yanıyorsa eğilip de öbür taşı alma! Uzak dur parçalamadan! Bütünleştirici olan yakıp yıkmadan uzaklaşabilendir.

Kim ki hakikati görmezden gelir, kendi sonunu karmasıyla getirmiş olur.

Ey Ceylan gözlü! Kurak otlarını söküp yenisini ekmeye alanını büyütmeye hazırsan dön dön kalbinin içinde dön çünkü yeni otlar sevgiyle büyür, yangının içinde değil.

Kendini küçültmüş hissetme çünkü öyle koca kalbin ve cesaretin var ki gümüş gelse yanında dursa sen benden beyazsın der. Altın gelse sen benden daha kıymetlisin der. Kıymetini altın gümüş bile anlamışsa sen kendini neden hala çamurda tutarsın?

Hanzade….

Yaşamın İçinden kategorisine gönderildi | Yorum yapın

KAZANDI MI? KAYBETTİ Mİ?

Bu aralarda kendi özel durumum nedeni ile bir çok video izliyorum. Tanrım bizi ne kadar çeşitlilikte yaratmışsın şükürler olsun… Her telden düşünce davranış şekilleriyle hayat akıp gidiyor. Kime göre doğru kime göre yanlış bence hiç belli değil. Bilinçaltı ile ilgili çok fazla kişiyi dinliyorum. Benim bir düşüncem var onunla ilgili paralel giden videoları izliyorum. Oooo! O düşünceye tutunmayı daha da kuvvetlendirdim. Karşı fikrimde olan videolara da bakayım dedim çünkü içimde bir parçanın da oraya doğru kaydığını fark ettim. Aaaaa! ben hooop o düşünceye doğru kayıyordum. Neredeyse o düşüncenin en ateşli neferi ben oluyordum. Ne oldu şimdi? Biraz önce hani öbür taraftaydım? Zihnim deli sorularla doldu. İnternet bu ya bir konuya takıldın mı önüne değişik alternatifleri getiriyor. Üçüncü seçenek ortaya çıktı. Onu anlatanlara baktım hiç de beni etkilemiyordu. Demek o konuyla ilgili bir kodum yokmuş. Başka alternatif çıktı onu da seyrettim ve ben kendimi anlatana kızdığımı fark ediyordum. Neden kızıyordum? Altında yaşanmışlıklarım ve korkularım çıktı.

Bir tık yukarıdan bakınca aynı benden 3 çeşit çıkıyordu. Gerekli farkındalık oluşunca neleri dönüştürmem gerektiğini anladım. Şükürler olsun.

Aslında insanın kendini tanıması için çeşitliliğin olmasının nedenini anladım. Yaradan ne yaratırsa doğru yaratır. O zaman kızmak neye yarar ki kendimizi geriletmekten başka?

SEVGİLERİMLE

Hikayeler kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Günlük yaşamda işaretleri okumak nasıl olur?

Her gün binlerce soru sorar ve doğru mu yanlış mı diye tartarız. Allah’tan da bize sürekli işaret göndermesini isteriz. Sanki yeryüzüne inecek veya rüyamıza gelip söyleyecek zannederiz. Filmlerin bize yutturmacalarıdır bunlar aslında. Bakmamız gereken yer günlük rutinimizin içindedir. Bozulan mikser, buzdolabının kapanmayan kapağı, arabayla ilgili her türlü arıza ve kazalar, mutfakta oluşan aksaklıklar, damlayan çeşmeler, banyodaki arızalar, yanan parmaklar, telefonların bozulması, çalınması evde böceklerin çıkması, televizyonun bozulması, her türlü ev kazaları bize evrenin uyarılarıdır. ” Hey hayatında yanlış giden şeyler var, bu konulara bir bak , bakmazsan daha da büyüğü gelecek sen anlayana dek!!” demesinin en etkin yollarıdır.

Hayatımda oluşan aksaklıkları o kadar normalize etmiştim ki bunların bana uyarılar olduğunu anlayamamıştım. Zamanla düşündükçe neden bu kadar şey arka arkaya bozuluyor demeye başladıkça anlamlarını buldum ve de hayatı mercek altına aldım. İşte şimdi sizinle onları paylaşmak istiyorum. Bunlar tamamen benim gözlemlerim doğrultusunda edindiğim bilgilerdir. Bilimsel değildir. Size uymayabilir de uyabilir de.

BANA GÖRE ;

ARABA: Arabamız biziz. Her bir parçası da çevremizle ilişkilerimizi temsil ediyor. Yaşam yolumuzda ilerleyişimizi ve bakış açılarımızı gösteriyor. her parça önemlidir birini çıkarsanız araba gitmez. Direksiyon arabayı yöneten aparattır. Ona tutunuruz. Çevirip yön vermemiz gerekir. Bizim yaşantımızı nasıl yönettiğimizi gösteriyor. Oradaki arıza; hayatımızda tutunduğumuz yanlış fikirleri, inat ettiğimiz konuları ve yönetmekte zorlandığımız alanları gösterir.

Araba sinyalindeki arıza, yakın zamanda aceleyle aldığın kararları sorgulamamız gerektiğini gösterir. Karar vermemize sebep olan düşüncenin sinyalini yanlış algılıyoruzdur. Sinyal ne için kullanılır? Yolda ilerlerken yapacağımız bir sonraki hareketi trafikte etrafa bildirir. Bunu yapacağım haberiniz olsun ona göre davranın veya ona göre davranacağım demektir. Sağ ve sol ön sinyaller özellikle erillerle ve kendi eril yanlarımızla ilgili konularda, verdiğimiz kararları sorgulamamız gerektiğini, sağ ve sol arka sinyaller geçmişte ya da o sıralarda alınan kararların yapılan edinilen negatif davranışların, ve/veya korkuların bugün aldığımız kararın üstünde etkisi olduğunu ve bizi yanlış yönlendirdiğini göstermektedir.

BUZDOLABI: Ne işe yarar? Yiyecekleri depolar soğutur veya dondurur. Bozulduğunda ise yiyecekleri bozar, eritir. Kapaklar ise dolabın işlevini tam yapmasını sağlar. Biz buzdolabına koyduğumuz her yiyeceği gerçekten tüketiyor muyuz? Buradan bakarsak o zaman buzdolabı bizim duygularımızı, düşüncelerimizi yani beynimizde depolanan her türlü gerekli gereksiz şeyleri ifade eder. Aslında bizi mutsuz eden atmamız gereken negatif duygu, deneyim ve düşünceleri temsil eder. Özellikle buzluk tarafı arızası, varlığını bildiğimiz ama yüzleşmek istemediğimiz; ” Aman aman bir tatsızlık çıkmasın” diye üstünü örttüğümüz olayları, duygu ve düşüncelerimizi artık daha fazla görmemezlikten gelmememizi gösterir. Kapak arızası ise artık bunların dolup taştığını artık daha fazlasını alamayacağını ve hayatımızın bu tutumla devam edersek bozulacağını gösterir. Kısacası üstünü örttüğün her şeyi çıkar ve bak demek. Arabanın dikiz aynası çok önemlidir. Bu ayna, geçtiğimiz yolları gösterir bize. Bu aynayı geçmişinde geçtiğin yolları dikizlerken düşün ve geçmişte kime ne yanlışlar yaptın? İyi bak buna kendinde dahilsin. Herkes yanlış bir tek sen doğru olamazsın.

ÇATI AKMASI: Çatı evi korur. Hava şartları ne olursa olsun çatınız sağlam ise siz de rahatsınızdır. Evi koruyan bu tabakadaki arıza sizin fazla koruyuculuğunuzu temsil eder. Her şeyi kontrol edebilmeniz mümkün değildir. Ya da fazla gevşek davranıyorsunuz ve evinize gelen gidenin haddi hesabı yoktur. Gerçekten bu insan potporisi size nasıl hitap ediyor? Bakmak eğlenceli olabilir!

MUTFAK: Mutfak evin kadının kalbidir. Evin kadınının en çok vakit geçirdiği alandır. Sürekli yemek yakmak kızgınlığı, dolaplardaki arızalar yine örtbas oyunlarını temsil eder. Düzensizlik kafanın çok karışık olduğunu gösterir. Sebze meyve keserken kesilen parmaklar öfkeyi temsil eder. Detaylı bilgi için Louis Hay’in hastalıkların zihinsel nedenleri kitabını tavsiye ederim.

Hayatınıza bir de bu gözden bakın belki bir şeyler değişebilir.

Sevgiyle huzurla sağlıkla kalın.

Yaşamın İçinden kategorisine gönderildi | , ile etiketlendi | 1 Yorum

Hiç Kimse

Hiç kimse vazgeçilmez değildir

Yeri gelir kendinden geçersin

Anneni bile görmezsin.

Hiç kimse vaz geçilmez değildir.

Ben nerdeyim, ne haldeyim dersin ve

Beklersin sevginin kollarını sana geçirmesini.

Beklersin mevsimlerde,

Üzülürsün filmlerde

Ama hiç kimse gelmez.

Hiç kimse vaz geçilmez değildir.

Gün gelir unutursun o güzelliğini dostunun.

Kimseyi yerine koyamasan da unutursun.

Yüzünde dolaştırırsın hüzün bulutunu.

Hiç kimse vaz geçilmez olamaz

Olmasın da desen de

Sen kendinden vazgeçmiş olabilir misin?

Hatırla kendini ve suretini

Yalnız değilsin bu oyunda.

Kısacık bir mola da saklanırsın hatıralarda.

O kısacık anda da güle güle dersin o hüzün bulutuna.

Hiç kimse vaz geçilmez değildir.

Selam söylediğin geçmiş seninle her anında oynadı.

Oyun bitti dedin kendine de ne oldu?

Nerde o hüzün bulutun?

Tak onu yerine ve gömül yine hüznüne.

Sevgi çemberini unutsan da

O film hatırlatır sana bulutun içindeki yabancıyı.

Aynada o yalancıya her baktığında

Bir zamanda mutluydun diye hatırlatır sana.

Kendi yalanlarını reddettikçe

Hiç kimse gelmeyecektir sana doğru.

Hanzade

Hikayeler, Yaşamın İçinden kategorisine gönderildi | Yorum yapın

AYNA

Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Yeri gelir kendinden geçersin ve anneni, evladını bile görmezsin. Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ben nerdeyim, ne haldeyim dersin ve beklersin sevginin kollarını sana geçirmesini.Beklersin mevsimlerde,üzülürsün filmlerde ama hiç kimse gelmez Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Gün gelir unutursun o güzelliğini dostunun. Kimseyi yerine koyamasan da unutursun. Yüzünde dolaştırırsın hüzün bulutunu. Hiç kimse vaz geçilmez olamaz ki olmasın da desen de… Sen kendinden vazgeçmiş olabilir misin? Hatırla kendini ve suretini yalnız değilsin bu oyunda. Kısacık bir mola da bile saklanırsın hatıralarda. O kısacık anda da güle güle dersin o hüzün bulutuna. Hiç kimse vaz geçilmez değildir. Selam söylediğin geçmiş seninle her anında oynadı. Oyun bitti dedin kendine de ne oldu? Nerde o hüzün bulutun? Tak onu yerine ve gömül yine hüznüne. Sevgi çemberini unutsan da o film hatırlatır sana bulutun içindeki yabancıyı. Aynada o yalancıya her baktığında bir zamanda mutluydun diye hatırlatır sana.
Yaşamın İçinden kategorisine gönderildi | Yorum yapın

NE EKERSEK ONU BİÇERİZ !

Daha çok param olsun diye çabalarken hakları çiğner, verdiğimiz sözlerden dönersek gelen paranın hayrı olacağına gerçekten inanıyor muyuz? Yoksa nasılsa bana bir şey olmaz mı mantığı ile yanlış şeyler ekmeye devam mı ediyoruz?

İnanın bugün gördüklerimden sonra ben hasat zamanının tam gramajla kucağımıza düştüğünü anladım.

Ne eksik ne de fazla yaşamdaki son nefesimizi vermeden hakkımıza düşeni alıyoruz. 💰😊🙏🍀

Davranışlarımızın bedeli çok ağır veya çok kıymetli oluyor. Seçimlerimize, söylemlerimize dikkatli yaklaşmak tek görevimiz.

Hikayeler kategorisine gönderildi | 1 Yorum

İYİ BAYRAMLAR

Seçimlerimizin bize ait olduğu, sağlığımızın kıymetini bilip şükrettiğimiz neşeli bir bayram yaşayalım.

Her birimiz değerliyiz. Ne zenginden daha az ne de fakirden daha çok.🍀❤️

Hikayeler kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın

HAKKIMA DOKUN(MA)

Aklımda deli sorular varken bu beyin neden rahat etsin ki? Ha bire onu 7/24 yorup duruyorum. Cevaplar çok seçenekli biliyorum. Olsun. Ben yine de soracağım ve kendimce cevapları bulunca ortaya çıkacağım.

Kısa bir süre önce yarıyıl tatili için bir otele gittim. Otel ve civarındaki İnsanları inceledim. Hoşlandığım ve hoşlanmadığım o kadar çok şey oldu ki. O günden beridir de kendimi insan detoksuna aldım. Eve kapandım. Minimum insanla sohbet ettim. Problemlerin hiçbir zaman tek taraflı olmadığını bilen biri olarak, bu dönemde kendimi ve etrafımı sorguladım. Hatta kendimi her zamankinden  daha çok deştim. Bu zaman diliminde kafamda deli sorular ve yorumlar cevaplar oluştu. Bazılarını sizinle paylaşmak istedim.

Okumaya devam et
Yaşamın İçinden kategorisine gönderildi | , , , ile etiketlendi | 1 Yorum

2019 MESAJI

 

Her yeni yıla başlandığında iyi dilekler havada, medyada uçuşur. Sevinçler çokmuş gibi yansıtılır. Kamera karşısında mutlu pozlar, birlikteyiz mesajları, bu sene de eğleniyorum fotoğrafları yayınlanır. Arada çalışan veya hastanede yatanlar gösterilir. Onlara acınır gizlice ve halimize şükür mezesi olurlar.

Çok az kişi bu sene yine çok bir şey değişmeyecek siz değişmedikçe der. Aslında onlar yıllardır bu mesleği yaptıkları için bunları söylerler. Onlara spiritüelci denir ve genelde maalesef dalga geçilir.

Bunu duyan bilen uygulayan kaç kişi vardır?

Okumaya devam et

Hikayeler kategorisine gönderildi | , ile etiketlendi | Yorum yapın

SEN, BEN VE BİZ

 

Ben yokum artık arkadaş bu dünyada. Uzaklaşmışım bu bedenden. Kimmişim umurumda değil artık özümde sen olduğun sürece. Seninle tanıştığımdan beri dopdolu  yaşam, bu yaşanan oyunlar benim için son buldu. Ben hatırladım kalbimi. Oyuncular terk ediyor sahneyi. Okumaya devam et

Yaşamın İçinden kategorisine gönderildi | , ile etiketlendi | 1 Yorum