SEN, BEN VE BİZ

 

Ben yokum artık arkadaş bu dünyada. Uzaklaşmışım bu bedenden. Kimmişim umurumda değil artık özümde sen olduğun sürece. Seninle tanıştığımdan beri dopdolu  yaşam, bu yaşanan oyunlar benim için son buldu. Ben hatırladım kalbimi. Oyuncular terk ediyor sahneyi.

Ben tanıdım yarımı demek istedim tüm ömrüm boyunca. Arayınca çıkmadın karşıma hiç. Ümidi bıraktım deliliğin ellerine. Matematiği sildim tenimden. Hesapsız kitapsız yaşamaya başladım ki sen çıktın karşıma. Yüzüme vurdun bir bir yaşanan yalanları. Baktım gördüm sandım dediğim her varlık meğerse ne baktığım gibi ne de gördüğüm gibi gerçekmiş. İnsanlardaki sahte rüyayı keşfettim. Yalanları birçok bedende gördüm. Yüzleştim onlarla, sevmedim sevemedim onları.

Diyorsun ki o bedenden içeri bak. Sev onları kabullen onları. Kolay mı zannedersin bunları yapmayı? Katmanların içinde kalan özü görmek mümkün müdür?

Sıkıldım sıkışmaktan, yol almıyormuş gibi durmaktan. Gittiğim yol çok uzun. O kadar başındayım ki kalabalıktan ilerlediğimi görmüyorum. Bu yol yalnızların yolu imiş anladım.

Sözü özü bir ve temiz olanın yoluymuş.

Özüm temiz herkes gibi de sözüm ve gözüm tozlarla kaplı. Balçıkla dolmuşlar meğerse. Dilim dikenli, gözüm kapalı şimdi. Dikenleri yıllarca batırmışım kendime. Çıkarsam bile onları derin izleri var. Dikenleri batıran başkalarına da kapamışım bu gözleri. Artık seçemez oldum bu gözlerle dikenlerin sahiplerini.

Bunları ben mi yaptım başkası mı yaptı artık ayırt edemiyorum.

Diğer yarım hoş geldin. Önce gözlerimi aç ki diken sahiplerini tanıyayım. Bu ben olsam bile yüzleşeyim ayna da kendimle. Yaralarımı sarmayı göster bana. Yarayı kanatmadan önce sahip çıkmayı öğret bana. Öğrenmenin sonu yok, bu yaraların dibi derin çok. En derindekini çekip alalım ki, dikene sebep olan dil, gül bahçesindeymişçesine, diken batmasın diye nazikçe konuşabilsin.

Kendini kendinden korurken, elin incitmesine de dur diyebilsin. İncitme canını da desin. Gülün dikenleri kimseye dalmasın.

Beni baştan yarat diğer yarım. Ben tam oldum şimdi ama bir türlü uyamadım diğer parçama henüz. Kış geçti. Açıldım bahara. Kısadır bu mevsim biliyorum ama ben karşılarken baharı sen sevginin de rüzgarını yolla bana da yaralarımı dağlasın ey canan!

Bu diyardan başka diyarlara seslensem duyan olacak mı beni? Kim dolaşacak gül bahçemde?

Bu mavi gök kubbenin sonuna geldiğimde kimleri alacağım yanıma? Yalnızlık yolunda koca bir sevgi yumağı olursak renklerin dansında bize de şans olur mu?

 

Bu yazı Yaşamın İçinden kategorisine gönderilmiş ve , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

SEN, BEN VE BİZ için 1 cevap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir